Speech sounds and Their production

6 Nisan 2013 Cumartesi - Gönderen helaine zaman: 14:49

Dilin Sesleri

İngilizce’de okunuş ile yazılış arasında sesler arasında farklar vardır. Yazıya göre telaffuzda hatalar olacağından ‘phonetic alphabet’ geliştirilmiştir.

Phonetics (fonotik) :
Fonotik, telaffuzdaki sembol ve çalışmalarının genel adıdır.
Articulatory Phonetics : Bize bir kelimenin telaffuzunun nasıl yapılacağını gösteren çalışmadır.
Acoustic Phonetics : Konuşmanın fiziksel özellikleridir, havadaki ses dalgaları gibi.
Auditory Phonetics : Algı, işitme ile ilgilidir.
Forensic Phonetics : Kanunsal olaylarda konuşanın hüviyeti ve telaffuz kayıtları üzerinde inceleme çalışmalarıdır.

Articulation : Voiced and Voiceless (sesli ve sessiz telaffuz) :
Konuşmak için ciğerlerden gelen hava nefes borusuyla dışarı itilir. Gırtlakta sesler ikiye ayrılır :
1)       Ses telleri titremeye başladığında, ciğerlerden gelen hava aralarından engellenmeden geçer (unimpeded). Buna “sessiz telaffuz denir”.
2)       Ciğerden gelen hava ses tellerini aralıklarla tekrarlayan bir şekilde titretir. Buna “sesli telaffuz denir”.
Voiced : “Z, V” gibi harfler telaffuz edilirken titreme olur ve bunlar seslidir.
Voiceless : “S, F” gibi harfler telaffuz edilirken titreme olmadığından bunlar sessizdir.
Bunu anlamak için iki kulağımızı kapatıp deneyebiliriz.

CONSONANT (sessiz harfler) :
Place of Articulation (telaffuzun yeri) :
Ciğerlerimizden gelen hava yukarı çıkar ve ağız veya burun yoluyla dışarı çıkar. Çoğu sessiz harf (consonant), dil (tongue) ve ağzın diğer bölümleri kullanılarak oluşturulur. Sesler birbirinden bu kısımda ayrılır.
Bilabials : alt ve üst dudağın birbirine dokunmasıyla çıkan seslerdir : “p, b, m, w”.
Labiodentals : Üst dişlerin alt dudağa dokunmasıyla çıkan seslerdir : “f, v”.
Dentals : Dilin önden üst dişlere dokunmasıyla çıkan seslerdir. : “theta (      ) e.g. threeteetheth (       ) e.g. thetherethus”.
Alveolars : Dilin, üst dişlerin arkasına dokunmasıyla oluşan seslerdir. : “t, d, s, z, n, l, r,”.
Alveo-palatals : Dilin damağa dokunmasıyla oluşan seslerdir. : “(    ) e.g. shoe-brush;    (     ) e.g. church; (    ) e.g. pleasure; (     ) e.g. gem, joke; y e.g you”. > harflerin üzerindeki virgüle “wedge” denir.
Velars : Dilin damağın biraz arkasına dokunmasıyla oluşan seslerdir. “k e.g kill, car; g e.g gogunangma (     ) e.g. singtongue”.
Glottals : Dil kullanılmadan çıkarılan tek sestir. : “h e.g. housewhose”.

Manner of Articulation (Telaffuzun Amacı) :
Stops : Duraklı, devamsız sesler : “p, b, t, d, k, g e.g. bed, ten”.
Fricatives : duraksız, sürekli sesler : “f, v, s, z,                        e.g. fishthose”.
Affricates : Nefesin kısa aralıklarla gelmesiyle sürtünmeyle oluşan seslerdir :
“            e.g. jeepcheap
Nasals : Genizden gelen havanın çıkardığı seslerdir. “m, n, (    ), e.g. morning, name.
Approximants : Sesin telaffuzu bir sonra gelen sesli harf tarafından etkilenir. : w, y, l, r, h”.


Bilabial
Labiodental
Dental
Alveolar
Alveopalatal
Velar
Glottal
Stops
p, b


t, d

k, g

Fricatives

f, v
(  ), (  )
s, z
(   ), (   )


Affricatives




(   ), (   )


Nasals
m


n

(   )

Approximants
w


l, r
y

h








Voiceless
p
f
(   )
t, s
(   ), (   )
k
h
Voiced
b, m, w
v
(   )
d,z,n,l,r
(   ), (   )
g, (  )














Telaffuzlar :  (    ) : th   , (    ) : de, (    ) : ş, (    ) : ç, (    ) : j, (    ) : c, (    ) : ng


The Glottal and The Flap :
Glottal Stop (gırtlakta ses duraksaması ) : sembolü (     ), ses telleri arasındaki boşluk tamamen kapanıp kısa bir süre sonra serbest bırakıldığında oluşan duraksamadır. Oh! Oh! dediğimizde ilk oh! ile ikinci arasında böyle bir durak vardır. “botter” ve bottle” kelimelerinin ortalarında da durak vardır. Daha çok Cockney (Londra), New York ve İskoçlar tarafından kullanılır.
Amerikalılar “butter” kelimesini “budder” şeklinde okurlar. Bu telaffuzda olan ise “flap”tır. Sembolleri (D) ve (   ). Bir derste “plato”nun önemini anlatan öğrenci telaffuzu “play-dough” şeklinde yaptığında da flap’a örnek olmuştur.

VOWELS (sesli harfler) :
 Havanın dudak veya dil gibi organlarla kesilmeden dışarı verilmesiyle oluşan seslerdir. “heat ve hit” derken dilin ön kısmını kullandığımızdan buna “highfront sesler” denir. “hot ve hat” derken ise dil daha alçak ve geri mesafededir bu nedenle buna “lowback sesler” denir.


Front
Central
Back
 High
i
l








u
Middle


e
.

.

.
.
.

Low




.
.
a






(    ) seeeatkey.                   (    ) puttbloodtough.             (    ) my, buy, eye.
(    ) hitmyth.                           (    ) movetwoglue.                           (    ) cowloud.
(    ) tailgreatweight.  (    ) put, couldfoot.                             (    ) boy, void.
(    ) petsaiddead.                (    ) no, knowthough.
(    ) sat, ban.                           (    ) rawfallcaught.
(    ) above, sofa.                     (    ) cotfather, body.

Bu liste “highfront” seslerden “lowback” seslere göre sıralanmıştır. Son üç tane ise “diphthong”tur (iki seslinin bir hecede kaynaşması).

Diphthong : İki sesin kaynaşmasından oluşur. İngilizler Amerikanlara oranla daha çok kullanırlar. Çoğu Amerikan “say” kelimesini iki ses ile değil, “sey” şeklinde kullanırlar. “Theyyouwe” kelimeleri de iki ses içerir.